Haftalık Borsa Yorumu – (19-23 Mayıs 2025)

Piyasalarda temkinli görünüm son günlerde yerini daha olumlu havaya bırakmaya başladı.

Yabancı alımları bu görünümde önemli bir referans noktası olarak görülüyor TCMB tarafından açıklanan yabancı işlemleri ve parasal istatistikler yakından takip ediliyor. Geçen hafta açıklanan verilerde olumlu bir görünüm var. Yabancı yatırımcıların hisse senetleri ve tahvil bonoda alıcı tarafta olmaları, TCMB rezervlerinde yükseliş, döviz mevduatında düşüş görüldü. Hisse senetlerinde alımlar aralıksız dört haftadır devam ediyor. 9 Mayıs ile biten haftada; Yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 102 milyon dolar, tahvil bonoda 933 milyon dolarlık alım yaptılar. TCMB brüt rezervleri 5.8 milyar dolar artışla 144.3 milyar dolar yükselirken swap hariç net rezervler 18.1 milyar dolara ulaştı. Yurtiçi yerleşiklerin bankalardaki döviz mevduatı 382 milyon dolar düşüşle 193.1 milyar dolara geriledi. Dolarizasyon gerilemeye devam etti. Kur korumalı mevduatta düşüş ivme kazandı ve 625 milyar TL’ye çekildi. 19 Mart ile başlayan sürecin yaraları kısmen de olsa sarılmaya başlanmış görülüyor. Ancak eski seviyelerine ulaşması için uzun bir yol olduğu da açık. Borsada yükselen işlem hacmi, ucuzluk algısıyla yabancının olduğu kadar yerli yatırımcının da ilgisini biraz artırmış görülüyor. Ancak yüksek faiz risk iştahını sınırlayan bir durum olarak geçerliliğini koruyor. Bu yılın ikinci TCMB enflasyon raporu 22 Mayıs günü açıklanacak. Dikkatler enflasyon tahmininde bir revizenin gelip gelmeyeceğinde olacak. TCMB katılımcılar anketinde enflasyon tahmini hafif artışla %30.35’e yükseldi. Hatırlanırsa Şubat ayındaki bu yılın ilk enflasyon raporu sunumunda TCMB yıl sonu enflasyon tahminini %21’den %24’e yükseltmişti. Geçen hafta açıklanan bütçe ve cari denge, konut satışlarına ait veriler önemliydi. İlk dört aylık bütçe açığı 885 milyar TL’ye yükselirken 724 milyar TL’ye ulaşan faiz giderleri dikkat çekti. Nisan ayında faiz dışı denge ise 86 milyar TL fazla verdi. Mart ayında yıllıklandırılmış cari açık ise 12.6 milyar dolar oldu. Şubat ayına göre hafif düşüş var. İkiz açıklardan cari dengede sorun görülmüyor. Konut satışları ise 118 bin ile son dört ayın en yüksek seviyesine ulaştı. TCMB kaynaklı değerlenmelerde “altın fiyatlarındaki keskin artış konut ve otomobil piyasalarında talep artışına neden oldu” denildi. Servet etkisi devreye girmiş görülüyor. Yüksek faize rağmen konut satışlarındaki artışın başka türlü izahı zor bir durum. İyi bir haber de Türkiye’nin risk priminden (CDS) geldi. Cuma günü uzun süredir ilk defa kritik eşik olarak görülen 300 (296)seviyesinin altına geriledi.

Gümrük tarifeleri konusunda devam eden ABD-Çin görüşmeleri önemini koruyor. Her iki taraftan gelen geri adımla başlayan müzakereler iyimserliğe neden olmuştu. Halen bu iyimserlik korunuyor. Ancak mevcut durumun fiyatlanması borsalardaki çıkış hareketlerinde biraz ivme kaybına neden oldu. Tarifeler konusundaki anlaşma beklentilerinin “aşırı iyimserliğe” neden olduğu, normalleşme için daha fazla netleşmek gerektiği şeklinde temkinli yaklaşan çevreler de var. Ayrıca Moodys tarafından ABD’nin kredi notunun düşürülmesi de piyasalarda temkinli karşılandı. ABD’nin Nisan ayında 258 milyar dolar fazla vermesi haber akışları arasında yer aldı. Bütçenin fazla vermesinde, vergi gelirleri ile gümrük gelirlerinin etkili olduğu açıklandı. Diğer yandan petrol fiyatlarında dalgalı bir seyir var. ABD-Çin tarifeler konusundaki görüşmeler petrol fiyatlarını yukarı çekmişti. Ancak ABD ham petrol stok artışları ve tekrar arz fazlası fiyatlaması öne çıkınca hafif gevşeme görüldü. Çelik dışında sanayi, tarım ve enerji emtialarında düşüş ve yatay bir görünüm var. Ticaret savaşının gümrük tarifeleri konusundaki anlaşma ile etkisini kaybetmesinin küresel ekonomideki büyümeye olumlu etki edeceği, bu çerçevede emtia fiyatlarında da yükseliş bekleniyordu. Bu öngörü henüz gerçeklik kazanmış görülmüyor. ABD tahvil faizlerindeki yükseliş ise Fed’in faiz indirim beklentilerinin ötelenmesiyle ilgili. ABD’de geçen hafta açıklanan veriler (ÜFE, perakende satışlar) bir parça soğuma sinyali verdi. JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, ticaret gerginliklerinin azalmasına rağmen ABD’de resesyonun hala mümkün olduğunu söyledi. Japonya ekonomisi ise, ihracatın beklenenden daha fazla daralmasıyla bir yılın ardından ilk kez küçüldü. Japonya’da geçici GSYH 1. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre -0.2% olarak açıklandı. Japonya Merkez Bankası Üyesi Nakamura: Büyüme yavaşlarken faiz artırmak tüketimi ve sermaye harcamalarını kısıtlayabilir, bu nedenle erken faiz artırımı için ihtiyatlı olmalıyız dedi. Çin 2025 yılı 1. çeyrek büyümesi de beklentilerin altında kalmıştı.

Borsa İstanbul’da olumlu seyir sürmekle birlikte çıkış hareketinin güçlü bir trende dönüştüğünü söylemek bu aşamada zor. Bu aşamadan tepki çıkışı olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.

@ParaBorsaNet'i Twitter'da Takip Et!

ÖNEMLİ HABERLER VE GÜNCEL PİYASA YORUMLARINI KAÇIRMAMAK İÇİN BURAYA TIKLAYARAK HEMEN TWITTER'DA BİZİ TAKİP EDİN!